SAYFALARDA NELER VAR?
Başka şapka yok muu? Var... Zeynep ' de...
CONTEMPORAY İSTANBUL' dan birkaç kare, gözüme çarpan tasarımlar ve 2010 JAPONYA YILI... İTÜ' de JAPANESE DESIGN TODAY 100, Tasarım ' da...
KONYA Yolculuğu, BATI KARADENİZ turu SAFRANBOLU, SİNOP ve AMASRA Hep Gezsek ' de...
CONTEMPORAY İSTANBUL' dan birkaç kare, gözüme çarpan tasarımlar ve 2010 JAPONYA YILI... İTÜ' de JAPANESE DESIGN TODAY 100, Tasarım ' da...
KONYA Yolculuğu, BATI KARADENİZ turu SAFRANBOLU, SİNOP ve AMASRA Hep Gezsek ' de...
16 Aralık 2010 Perşembe
aşk olsun...
Şeb-i Arus törenleri için 10-12 Aralık tarihleri arasında Konya' daydık. 10 kız araç kiraladık ve Aşk' a gittik... Meteoroloji alarm veriyor. Türkiye'ye kar geliyormuş, yollar kapanacak. Ama biz azimliyiz. Giderken biraz üşüdük ne yalan söyleyeyim. Ama nefsimizi terbiye ediyoruz:) Otelimiz Şems-i Tebrizi' nin Türbesi' nin tam karşısı Şems Otel... İlk ziyaretimiz Şems' e... Öldürülüp atıldığı kuyunun üzerine kurulmuş. Çok mütevazi... Tek başına... Ve öyle büyük bir kalabalık yok. Mevlana Türbesi gibi değil. Neyse ardından Meram Bağlarında birkaç türbe gezdikten sonra meşhur Cemo' da öğle yemeği... Şef bize Konya lezzetlerinden tatmamız için bir sofra hazırlıyor. Herşeyden bir parça... Çok merak ettiğim bamya çorbasını içiyorum nihayet. Hatta nereden almamız gerektiğini de öğreniyoruz; Kadınlar pazarı... Etli pide çeşitleri ve tandır...Rixos Otele' e akşam için gösteri davetiyelerimizi almaya gidiyoruz. Otel'in girişindeki döner kapıda Bir derviş Sema ediyor. Çok yaratıcı, gerçek gibi... Sonra Mevlana Türbesi... Çok kalabalık. İçerde fotoğraf çekmek yasak. Sağda solda insanlar yerlere oturmuş kendinden geçmiş vaziyette ibadet ediyorlar. Keşke bu kadar kalabalık ve turistik olmasaydı diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Sabah erken gitmek lazım, vakit yok. Biraz alışveriş yaptıktan sonra Sema Gösterisine gidiyoruz. Çok heyecanlıyım. Acaba yerimiz nasıl? Neyse kapıdan giriyoruz. Çok ayıp ama basın olduğumu söylerek basının olduğu yere kuruluyorum. Zararsız bir yalan. Fazla detay vermeyeyim arkadaşlar işini iyi yapıyorlar ama ben çok azimliyim:) Muhteşem gösteriden sonra bir dergaha gideceğiz. 4 kişi yola koyulduk. Muhteşem bir atmosfer var. Geniş caddeler, düz yollar ve bembeyaz kar. O kadar güzeldi ki. Daha doğru bir zamanlama olamazdı "Vuslat" için. Dergahdaki töreni kaçırmışız. Otel' e döndük biz de. Aynen yattığım gibi kalkmışım:)
Bugünki plan çok, vakit az. Yola çıkmalıyız. Ülke alarmda. İzmir bile -1 ve karlı. Bolu' da yollar kapanmış. Aramızda işe gidenler var. Otel sahibi odalarımızı tutacakmış, geri dönme ihtimalimize karşı:) İplikçi Camii, Karatay Medresesi, Sahib Ata Külliyesi ve Camiisi... Kelimeler yetmez anlatmaya. Muhteşem çiniler, eski kapılar, halılar... Sonra keçe atölyesine gidiyoruz. Sahibesi Arjaninli çok hoş bir Hanım. Tasarım ve imalat kendisine ait. İKONIUM... Konya' ya yolunuz düşerse mutlaka gidin. Konya' da son yemeğimizi Tirit' den yana kullanıyoruz. Mehmet Bey' den bahsetmeden olmaz. Şahsına münhasır Mehmet Bey çarşıda dükkan sahibi. Kızlardan biri çerçeve beğenmiş onun için girmiş dükkana... Mehmet Bey kışları dünyayı gezer baharda dönermiş Konya' ya. "Yurt dışında eğitim aldım ama gezerek..." diyor. Birdahaki sefere bize rehberlik edecek. Eylül sonu Mistik Dans Festivali olurmuş Konya' da mutlaka gelin dedi. Biz dünden razı. Sizin de haberiniz olsun. İstanbul' a dönüyoruz. Biraz da istemeyerek...
Biraz daha Konya... Hep Gezsek' de...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder